Narin Güran Cinayeti Davasında Karar Açıklandı: Ağırlaştırılmış Müebbet
29 Aralık, 2024

Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili kamuoyunda büyük yankı uyandıran davada mahkeme, 28 Aralık 2024 tarihinde kararını açıkladı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, küçük kızın katledilmesine ilişkin yargılanan dört sanık hakkında hüküm verildi.
Mahkemeden Ağırlaştırılmış Müebbet Kararı
Mahkeme heyeti, Narin Güran’ın annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ve amcası Salim Güran’ı "iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Bunun yanında, sanıklardan Nevzat Bahtiyar ise “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası aldı.
Duruşmada Gergin Anlar Yaşandı

Duruşma öncesinde mahkeme başkanı, güvenlik gerekçesiyle bina önünde ambulans ve sağlık ekiplerinin hazır bulunmasını istedi. Duruşma sırasında sanıklara son sözleri sorulduğunda, anne Yüksel Güran suçlamaları reddederek beraatini talep etti. Ağabey Enes Güran da serbest bırakılmayı istediğini belirtti. Amca Salim Güran ise yeğeni Narin’e zarar vermediğini savunarak masum olduğunu ifade etti. Sanık Nevzat Bahtiyar ise Narin’i öldürmediğini, yalnızca cesedi taşıdığını öne sürdü.
Karar Kamuoyunda Geniş Yankı Uyandırdı
Mahkemenin kararını açıklamasının ardından dava, toplumda aile içi şiddet ve çocuk istismarı konularında farkındalığın artırılması gerektiği çağrılarıyla gündeme geldi. Uzmanlar, benzer olayların önlenmesi için toplumun her kesiminin sorumluluk alması gerektiğini belirtti.
Olayın Geçmişi

21 Ağustos 2024 tarihinde Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolan Narin Güran’ın cansız bedeni, 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde bulunmuştu. Olay sonrası başlatılan soruşturmada, aile üyeleri ve komşuları gözaltına alınmış ve deliller doğrultusunda tutuklanarak yargılanmışlardı.
Toplumdan Tepki ve Farkındalık Çağrıları
Narin Güran cinayeti, aile içi şiddetin ve çocuk istismarının en trajik örneklerinden biri olarak hafızalara kazındı. Hukukçular ve insan hakları savunucuları, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, sosyal hizmetlerin kapsamının genişletilmesi ve çocukların korunmasına yönelik önlemlerin artırılması için çağrıda bulunuldu.